İnsanlara eğitim sistemiyle bilgi ezberletmenin adı propagandadır. Hayal güçlerini büyülemenin adı eğitimdir. Aşağıda ülkelerin eğitime bakış açılarını inceleyerek, nasıl bir nesil yaratmak istediklerini göreceğiz.
Finlandiya
Finlandiya’da çocuklar 7 yaşına kadar okula başlamıyor ve liseye kadar ödev ve sınavlarla tanışmıyorlar. Beş ve yedi yaş aralığında ise sosyalleşme ve oyun oynama üzerine kurulu bir okul öncesi öğrenim programına katılıyorlar.
Zorunlu tutulmamasına karşın öğrencilerin yüzde 90′ ı okul öncesi eğitim görüyor. Okul öncesi eğitim, bir yıl sonra öğrenim görmeye başlayacak olan çocukları hedefliyor ve oyuna dayalı sosyalleşme amacıyla uygulanıyor.
Yetenekleri ne olursa olsun tüm öğrenciler aynı sınıflarda öğrenim görüyor ve sonu olarak sınıflar arası ayrım en aza indirilmiş oluyor.
Okul, toplum yaşamının merkezini oluşturuyor. Okullar yalnızca eğitim değil, sosyal hizmette sağlayan kurumlardır.Okul saatleri kısa tutuluyor çünkü asıl öğrenme sınıfın dışında gerçekleşir anlayışı hakim. Kalan zamanlar profesyonel gelişime ayrılıyor.
Öğretmenlerin hareket alanı geniş ve alanlarında olabildiğince özerkler.Eğitim sistemi gereksinimlere ve koşullara bağlı oldukça esnek tutuluyor.
Dokuz yıllık temel eğitim tümüyle ücretsiz ve çocuklara yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli temeli sağlamaya yönelik, Eğitimde eşitlik, Finlandiya’da sistemin temel ilkelerinden biri.
İngiltere
One year off ya da gap year adında ‘’Bir yıl serbest’’ dedikleri bir kavram var.
Çocuk liseyi bitirdiğinde üniversiteye başlamıyor.Gidiyor bir yıl dolaşıyor dünyayı, açlara yardım programlarında çalışıyor, çiftliklerde tarıma yardım edip para kazanıyor, kafelerde çalışıyor, Alaska’da balık halinde balık taşıyor sonra geliyor ülkesine ne yapmak istediğini keşfetmiş bir birey olarak yapmak istediği işin üniversitesine gidiyor.
Güney Kore
Çocuklar haftanın her günü okula gidiyor. İlkokul, eğitimin bel kemiğini oluşturuyor. Başlangıcı iyi olan eğitim yaşamı başarıyla sürüyor.
Öğretmenler yüksek maaş alıyor ve saygın bir meslek yaşamını oluşturuyor.Ülkenin yüzde 100′ ü okuryazar.
Öğrenciler dünyan çapında sınavlarda ve testlerde en yüksek başarıyı elde ediyor.Bu başarı bedelsiz değil, öğrenciler başarı göstermek için büyük baskı altında.
Eğitim sistemlerinde yetenek kavramı önem taşımıyor, çok çalışmayla her şeyin başarılacağına inanılıyor.Başarısızlığın bahanesi ve açıklaması yok.
Japonya
Öğrenciler altı yıllık ilkokul ve üç yıllık ortaokulun ardından dilerse üç yıllık liseye gidebiliyorlar. Lise öğrenimi zorunlu olmamasına karşın eğitime katılma oranı yüzde 98.
Danimarka
Öğrencileri mesleklerine hazırlamaya odaklanan kurumlarına eşit derecede önem veriyor. Eğitim tüm düzeylerde ücretsiz.Danimarka diğer ülkelere göre Gayrisafi Milli Hasıla’sının en yüksek bölümünü eğitime ayırıyor. Zorunlu eğitim dokuz yılla sınırlı.
Çin
Geçmişte uygulanan ezberci eğitim politikalarına eleştiri aldıktan sonra, öğrencilere daha pratik ve eğlenceli bir eğitim sistemi yaratmak için çeşitli çalışmalar yapıldı. Mesela sınavlarda çoğunlukla günlük hayatın içinden seçilmeye başlandı.
Şangay’da, çocuklara verilen günlük ödev miktarına bir üst sınır konulmuştur.
Eyaletteki bazı okullar, zorunlu beden eğitimi sınıflarına sahiptir ve her gün buralarda göz egzersizleri uygulanır.
Hong Kong’da ilkokul eğitimini takip eden bir sınav bulunmamaktadır.Bu, öğretmenlerin sınavda puanlama yapmaktan çok, etkileşimli ve arkadaşça pratiklerle öğrencilerin analitik becerilerini geliştirmeye odaklanmasını sağlar.
Hollanda
2013′ te UNICEF tarafından yapılmış olan çalışmaya göre diğer çocuklara nazaran daha iyi eğitim almakta olan Hollandalı çocukların, dünyanın en mutlu çocukları olduğu ortaya çıktı.
Okullar, orta öğretim seviyesine kadar çok fazla ödev vermiyor ve bu sayede öğrenciler çok fazla baskı ve strese maruz kalmıyorlar. Okullar dini eğitim veren okullar ve devlet okulları olarak ayrılıyor, buna ek olarak pek az özel okul var.
Küba
Küba, ortaokulun sonuna dek eğitimi zorunlu tutuyor. İlkokul temel eğitim verir ve altı yıl sürerken, sonraki üç ya da dört yıllık eğitim ortaokul özelliği gösteriyor.
İlköğrenimin temel ilkeleri çok çalışmak, öz disiplin ve yurt sevgisi olarak özetleniyor. İlkokul programında bahçıvanlıktan dansa, sağlık ve hijyen derslerinde Küba devrim tarihine dek geniş bir bilgi yelpazesi bulunuyor.
Ortaokulun sonunda öğrenciler üniversite öncesi eğitim almayı ya da teknik-profesyonel eğitime yönelmeyi seçebiliyor.
Almanya
Eyaletlerden oluşan Almanya’ da, her eyaletin eğitim sistemi kendi eğitim bakanlığı tarafından belirleniyor. Sistem, her bireye kendi yetenek ve ilgi alanına uygun eğitim imkanını sağlıyor.
Komşu ülkelerden farklı olarak, Almanya’nın devlet sınavları öncelikli olarak teorik bilgiyi test etmeye değil, analitik düşünebilme yeteneğini sınamaya odaklanıyor. 16 yaşındayken, öğrenciler genellikle Genel Ortaöğretim Sertifikası sınavlarına giriyor ve 18 yaşına kadar eğitim zorunlu iken, okula gitme zorunluluğu 16 yaş için sınırlanıyor.
Kaynak :
Masallarda Bir Peri Çıkar Karşınıza Gerçek Hayatta Öğretmen
Merhaba ben Feyza Nur ÇETİNLİ. Şu an özel bir okulda sınıf öğretmenliği yapmaktayım. Maarifhane sayesinde araştırmalarımı ve deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.