Hep Kazanmak İster misiniz?

Kazanmak nedir? Bu kelimenin TDK da tam 8 karşılığı var ama hayatta bazı anlar  sözlüklerdeki kelimelerle ifade edilecek kadar basit değiller. O yüzden gelin geçelim terimleri kimler kazanmış kimler neyi nasıl kazanmış ona bakalım.

Dünyamızda insan formunun oluştuğu ilk andan itibaren geçen geçen milyonlarca yılda insanoğlu kazanmak için çeşit çeşit şeyler yapmışlar; savaşlar, kavgalar, hırsızlıklar saymakla bitmeyecek kadar kötülükler… Hepsi kazanmak için, peki ya gerçekten kazananlar onlar mı? Bırakalım kötüler kazandığını sanmaya devam etsin ben bu yazımda size gerçek kazananlardan bahsedeceğim onlar kimler mi? Okuyanlar, araştıranlar, yazanlar, bilimin açtığı yolda gidenler, bilime yol gösterenler bilimciler…

İşte yazı başlığım olan “Hep kazanmak ister misiniz?” sorusunun cevabı  tam da buradan geçiyor okumak ve araştırmak. “Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.” Diyen Albert Einstein bu kainatın gerçek kazananlarından. Araştırmacı kişiliği sayesinde daha ortada hiçbir şey yokken o var dedi, yüzyıl sonra onun ağacının meyvelerini yemeye devam ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet Stephen Hawking Isaac Newton ve niceleri dünyayı şekillendiren insanlar gerçek bilimciler, okudukları için kazandılar okudukça öğrendiler öğrendikçe bilmediklerini fark ettiler.  Araştırmak merak etmek insanlığın doğasında var olan bir olgu ama günlük rutin hayat bu duygularımızı hep kamçılamakta günler geçtikçe araştırmaz okumaz bir topluluk oluyoruz. Zamanında okuma yeri olarak açılan kıraathanelerimiz artık oyun yerine, zaman öldürmeye, beyin tembelleştirme yerine döndü.Bu dönüşüm istatistiklerde de gözüküyor. Dünyada etkili bir yerde olmak istiyoruz fakat bu konuda çok gerideyiz.

Ekonomik ve refah düzeyi yüksek olan ülkelerin başında gelen Japonya’da 4 milyarın üzerinde kitap basılıyor. Türkiye’de bu rakam 23 milyon civarında. Kitap okumayı sevmeyen ülkeler arasında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sırada. Türkiye’de 1 kitap başına 12 bin 89 kişi düşerken, Japonya’da kişi başına düşen kitap sayısı 25, Fransa‘da ise 7’dir. Türkiye’de basılan kitap sayısı artmış olsa da okuyan kişi bulamadığı aşikar. Amerika’da ders kitapları haricinde basılan kitap sayısı 72.000, Almanya 65.000, İngiltere 48.000, Fransa 39.000, Brezilya 13.000 ve Türkiye’de ise 6.031 oldu. İstatistiklerde de “ okuduğunuz” gibi okumuyoruz, okumuyoruz, okumuyoruz… Öyleyse nasıl hep kazanan olacağız ? Abi adamlar neler yapıyor biz neler yapıyoruz diyenler neredesiniz şimdi size soruyorum; ne kadar okuyorsun? Kurduğun cümlenin öznesi olmak için neler yapıyorsun? Evet adamlar yapıyor biz yapamıyoruz, okumuyoruz, araştırmıyoruz. Aptal kutusundan gördüğümüz bize yansıtılan şeylere öylesine bağlanıyoruz ki doğru mu yanlış mı kimin umurunda.

Şimdi gelin hep birlikte okumaya, araştırmaya başlayalım kendimize günde yarım saat ayıralım başkası için değil kendiniz için, hep kazanmak için. Kitaptan kapacağınız bir kelime araştırdığınız konudan öğreneceğiniz bir bilgi sizi kazanmak yolunda bir adım ileriye atacaktır. Düşünsenize ülkemizde binlerce kazanan kişi olunca ülke de kazanmaya başlayacaktır. “Abi adamlar yapmış ya” da ki adamlar kelimesi neden biz olmayalım neden hep başkaları yapsın okumaktan korkmayın okumak cahilliğinizi alır. Kitaplar uçsuz bucaksız okyanuslar, kayığınızı salın okyanusa o sizi elbette güzelliklere ulaştıracaktır. Okuyan uslanacaktır.

2 thoughts on “Hep Kazanmak İster misiniz?

  1. Ufkumuzu genişleten çok güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Diğer yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir