BİR BARIŞ EZGİSİ: OLSUN DA GÖR ŞİİRİ
“O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör”
Melih Cevdet ANDAY 1915 yılının bahar ayında Çanakkale’nin bir köyünde dünyaya gözlerini açtı. Doğumundan kısa bir süre sonra ailesiyle İstanbul’a geldi ve çocukluğu Kadıköy Bahariye’de geçti. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da gören Melih Cevdet lise öğrenimine Ankara Gazi Lisesi’nde devam etmiştir. Adı birçok kez beraber anılacak olan arkadaşları Orhan Veli Kanık ve Rıfat Oktay ile de aynı lisenin sıralarında tanışmıştır. Liseyi bitirdikten sonra bir süre Hukuk Fakültesine devam etmiş ardından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Bölümüne kaydolmuştur. İlk şiiri Ukde 15 Kasım 1936 tarihli Varlık Dergisinde yayınlanmıştır. Bu tarihten sonra Varlık Dergisinin orta sayfasında Orhan Veli ve Oktay Rıfat ile birlikte 1941’de Garip akımını oluşturacak olan şiirleri yayınlanmaya başlamıştır.
Anday’ın yazdığı toplumcu şiirlerde zamanla eleştirel ton ağırlık kazanır. Şair yaşadığı çağın olumsuzluklarından rahatsızlık duyar ve bu rahatsızlıkların giderileceği “mutlu bir gelecek düşüncesine” inanır. “Olsun da gör” isimli şiirini de böyle bir zamanda kaleme almıştır.
“Yetsin demir çağının beyliği
Yeni bir gün başlıyor demek
Yeryüzünde korkusuz yaşamak
İki milyar kişiye bir dünya
İki milyar kişiye iki milyar ekmek”
Şair yaşadığı çağı “demir çağı” olarak nitelendirirken, gelmesini istediği çağı “altın çağ” olarak adlandırmaktadır. Altın çağa ise ancak insanlar arasındaki eşitsizlik kaldırılıp “iki milyar kişiye iki milyar ekmek” verilince varılacaktır.
Şiiri daha iyi kavrayabilmek için “barış” sözcüğünü ele almak ve bu bağlamda Türkiye’deki siyasal dönemleri anımsamak gerekir. Düşüncelerin doğrudan ifade edilemediği bir dönemde yaşayan şairler anlatmak istediklerini doğrudan değil “kolektif bilince” taşınmış sözcüklerle dile getirirler ve bu sözcüklerden biri de barıştır. Barış sözcüğü bu bilinçte “gelecek mutlu çağı” temsil eder. Yine şiirde geçen Pir Sultan Abdal, haksızlık karşısında direnmenin ve eşitlikten yana olmanın simgesidir.
Her ne kadar “son ozanı ben olayım bu özlemin” dese de ne ilk ozanıydı ne son ozanı olacaktı, ne de gücü yetecekti bu vuslatı görmeye. Niceleri gibi bize bir barış çağı, altın çağı tasvir etmiş ve bu düşün yarım kalmamasını istemişti Melih Cevdet . Ah gücümüz yetse sevgili okur; görmeye, övmeye gücümüz yetse. Biz göremesekte yarım kalmasın bu düş, Melih Cevdet’in de dediği gibi “Yazık olur bu düş yarım kalırsa”…
OLSUN DA GÖR
“O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
Her gece ayın on dördü
Kuşlar geçecek damların üstünden
Kuşlar konacak dallara
Kanat seslerini duyup uyanırlarsa
Gene kuşlarla uyusun çocuklar
Olanı biteni anlatma.
Hiç görmediğim şey bu
Kurdun gözü yılmış sürüden
Elmanın yarısı soğuk yarısı sıcak
Ağulu bitkilere dolanmış salkım
Güneşten yağmur boşanacak
Yetsin demir çağının beyliği
Yeni bir gün başlıyor demek
Yeryüzünde korkusuz yaşamak
İki milyar kişiye bir dünya
İki milyar kişiye iki milyar ekmek
Yazık olur bu düş yarı kalırsa
Barış günü insan hakkı yenirse
Köroğlu’ nun sözü dinlenmelidir
Sivas ilinin Banaz köyünden
Pir Sultan Abdal dirilmelidir
Ah günüm yetse görmeye seni
Seni övmeye gücüm yetse
Barış çağı altın çağ
Son ozanı ben olayım bu özlemin
Bu özlem bitse
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle deli ozanı
Baştan başa sevda, baştan başa tutku
Dili baldan tatlı”
KAYNAKÇA:
http://www.leblebitozu.com/
Armağan, Yalçın (2003), Melih Cevdet Anday Şiirinde Zaman, Türk Edebiyatı Bölümü Bilkent Üniversitesi, Ankara (43-45)
Merhaba ben Feyza Nur ÇETİNLİ. Şu an özel bir okulda sınıf öğretmenliği yapmaktayım. Maarifhane sayesinde araştırmalarımı ve deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.